10 Kasım 2016 Perşembe

Yeni ABD Başkanıyla Yozgat Çomarı Arasındaki Çok İlginç Benzerlikler.
   Evet,  milli irade ABD’de tercihini yaptı ve ABD’yi adata bir şirket gibi yöneteceğini vadeden orta sınıftan gelme ,’Üçe alır beşe satarım. Beşe alır, ona satarım, ben karıma bakarım.’ diyen bir müteahhiti başkan olarak seçti. İyi, güzel, ne ala… Pekiyi, bir Yozgat Çomarıyla yeni ABD başkanının ortak yönleri ne? Buyurun beraber inceleyelim.
   Tam bi İslam Karşıtı.
  Milli irade, ABD’de Müslümanların ülkeye girişini yasaklayacağını vadeden bir muhteremi başkan olarak seçti. Yani bi Yozgat çomarının Kürtlere, Alevilere, Ermenilere bi cümle azınlık ya da ötekine bakışı nasılsa yeni başkanın Müslümanlara bakışı da öyle… Hayırlısı Allahtan diyelim..
Meksika Sınırına Duvar Çekecek.
  Yeni başkan ülkeye yasa dış girişleri engellemek için Meksika sınırına Beton duvar çekip faturayı Meksika’ya kesmeyi planlıyor. Ne kadar tanıdık bi yöntem değil mi? Sanırım bu fikri Yozgat çomarlarından aldı. Zira çok hevesliler Suriye sınırına beton duvar çekmeye.
Yeni Başkan da Özgüven Tavan Yapmış.
   Başkan milli iradeye o kadar çok güveniyor ki ‘caddenin ortasında birini vursam hiçbir seçmenim bana sırtını dönmez.’ diyor. Götünün kılıyız hatırlatmasını yapıp geçiyorum. Allah herkese nasip etsin böyle seçmeni.
 Küresel Isınma Var da  Niye Erzurum ….
   Başkanın İklim değişikliğine ve küresel ısınmaya bakışı tam da Yozgat çomarlarıyla örtüşüyor. İklim değişikliğini basit bi hava olayı olarak görüyor ve ekliyor; Türkiye nin kalkınmasını, gelişmesini istemeyen kökü dışarda bazı kesimlerin uydurması. ABD sanayisi için fosil yakıt hayati önemde.
Kürtaja Karşı, Üç Çocuk İstiyor.

  Başkan kadınlar konusunda tam bi taş fırın erkeği. Genelde manken ya da televizyon yıldızı kadınlardan hoşlanıyor. Yani içini ne yapacam, dışı güzel olsun diyenlerden. Zaten kaportası eskiyenleri de anında boşuyor. Zihniyet bu olunca da kadının kaç çocuk doğuracağından tut da nerde nasıl davranacağına her konuda, kadınlardan önce kadınlar adına fikir yürütüyor. Onun da o saatte ne işi vardı.  Kadın dediğin öyle herkesin içinde kahkaha atarak gülmez. Kadın dediğin ancak bi Yozgat çomarına ana olur ya da avrat olur, başka da bi şey olmaz gibi entelektüel görüşlerle bi Yozgat çomarının Abd başkanı nasıl olacağını hepimize ispatlıyor. 

7 Kasım 2016 Pazartesi

Batum Halkı, Biz de Lozan'ı Tanımıyoruz

       
 Batum Halkı, Biz de Lozan'ı Tanımıyoruz
    Son günlerde Misak ı Milli sınırlarının tartışılması ve Lozan Antlaşması’nın yeniden gündeme gelmesi Batum halkını da heyecanlandırdı. Birden kendilerinin de Misak ı Milli sınırları içinde olduğunu hatırlayan Batum halkı ;’’Evet ya sahiden biz de o sınırlara dahildik, biz niye kimse arayıp sormuyor, biz insan değil miyiz?’’ gibi sitemlerde bulundu.
Batum Halkı’dan  Tarihi Dersi: Hürrem’in Kaçası Zamanında, Vatana Dahil Olduk.
    Meşhur Hürrem’in kocası Muhteşem Süleyman tarafından Osmanlı topraklarına katılan ve yaklaşık 300 yıl Osmanlı himayesinde ileri demokrasinin en ilerisini yaşayan Batum Halkı; TBBM’nin açılmasıyla ilk meclise mebus gönderdiklerini, daha sonraki süreçte Lozan Antlaşmasıyla Gürcistan’a bırakıldıklarını hatırlatıyor ve ekliyor, sizin tarih hocanız Erhan Afyoncu mu?
 Yozgat Çomarları Burnumuzda Tütüyor.
     90 yıldır özellikle Yozgat’ı ve Yozgat çomarlarını özlediklerini belirten Batum halkı özlemlerini söyle dile getiriyor: ‘’İnanır mısınız burnumuzda tütüyorlar. O, beyaz çorap, siyah kumaş pantolon, topuklu kundura giyen ; Çinli diye Koreliyi linç etmeye çalışan Yozgat çomarları burnumuzda tütüyor.’’
  Musul ve Kerkük Halkını Kıskanıyoruz.
   Türkiye’nin önce Şam’da Cuma namazı kılmaya kalkışmasını ,şimdilerde Musul ve Kerkük’ü dilinden düşürmemesini kıskandığını belirten Batum Halkı ; ‘’Tamam bizim petrolümüz yok ama bizden de petrol boru hattı geçiyor belki o lazım olur.  Namaz kılmak isterseniz Osmanlı’dan kalan camilerimiz var ,’’ diyerek Türkiye’nin vefasızlığından yakınyor.
Butin’den Korkmayın O Bi Şey Demez.

    Muhteşem Süleman’ın torunlarının Rusya’dan korkmaması gerektiğini belirten Batum Halkı; ‘’ Yani mevzu Misak ı Milli sınırıysa biz de o sınırlar içindeyiz. Eğer emperyalist hedefleriniz varsa biz hazırız buyurun gelin. Öyle lafta; yok Musul’du ,yok Kerkük’dü ,yok Türkmenler katlediliyordu yok Esat diktatördü, demekle olmuyor bu işler. Putin de diktatör ama umarız size bi şey demez siz buyurun gelin, bu hasretlik bitsin.’’ diyerek Türkiye’nin Batum’a müdahalesine sıcak baktıklarını belirtiyor.

5 Kasım 2016 Cumartesi

İlri Demokrasi Piyangosu Gazetecilere Vurdu.


         İleri Demokrasi Piyangosu Gazetecilere Vurdu.
     Milli piyango idaresince, noter huzurunda yapılan çekilişlerde demokrasi piyangosu talihliler belli oldu. Büyük ikramiye çeyrek bilet alan mahkum ve gözaltındaki gazetecilere çıkarken. amorti ve teselli ikramiyeleri ise henüz dışarıda olan şanslı gazetecilerin yüzünü güldürdü.                              
Tutuklu ve Gözaltındaki Gazeteciler :Elimizin Değdiği  Yer Bereketleniyor.                
     Sayısı henüz tam olarak bilinmeyen çeyrek bilet sahibi, büyük ikramiye talihlilerden tutuklu ve gözaltındaki gazeteciler, avukatları aracılığıyla ortak bir basın açıklaması yayınladı.Açıklamada dünyaya şanslı deldiklerini ve ellerini değdiği her yerin bereketlendiğine dikkat çeken gazeteciler kamuoyunu şu şekilde bilgilendirdi:
‘’ İşin açığı biz de şaşkınız. Şans diyeceğiz ama şans da bi yere kadar, elimizi nereye atsak, orada bi hareket bi bereket sormayın gitsin. İnsan anasından şanslı doğmalı, derle ya... Tam da biz o şanslı doğanlardanız. Misal, Aslı Erdoğan arkadaşımızın hem çalıştığı gazeteye hem de çalışma arkadaşlarına büyük ikramiye çıktı. Düşünebiliyor musunuz, artık bol bol okuyup yazacak. Yani yok böyle bi şans...’’                                                                
Hasan Cemal’e Teselli İkramiyesi..                                                                        
   Teselli ikramiyesini almak için bugün hakim karşısına çıkan Hasan Cemal: ‘’ Kısmetten öte köy yokmuş ,bizim de nasibimiz de bu varmış .Demokrasimizin değerini bilmek lazım, aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz.’’ diyerek yaşının ve tecrübesinin hakkını veren özlü  açıklamalarda bulundu.
  Can Dündar : Casusluk Belgeseli Çekecektik.                                                           
      Aldıkları tam bileti sorgulatmak için Erdem Gül’ü adliyeye gönderen Can Dündar büyük ikramiyenin çıkmayışının şokunu yaşıyor. ’’  Bu kez tam oldu, şans bize de güldü derken şu yaşanana bakar mısınız, son 1 rakamla büyü ikramiye elimizden kaçtı. Çıksaydı inanın tüm zamanların en iyi casusluk belgeseli çekip  dünyaya adımızı duyuracaktım.  Kaybeden sanat oldu. .Ama yılmayacağız ,mücadeleye devam edeceğiz en azından bi yardım yataklık filimi çekeceğiz. .Hatta  yurt dışında çekimlerine başladık bile….’’diyen romantik gazeteci  her yerde şanslarını zorlayacaklarının sinyalini verdi.                                                                                                  
  Yalçın Küçük Konuştu : Parayı  Soner Yalçın Yiyor                                            
    Demokrasi piyangolarının vazgeçilmez talihlisi Yalçın Küçük ,’’Bana sık sık çıkar. Her çekilişte kesinlikle beni es geçmezler, sağ olsunlar ama ben kazanırım Soner Yalçın yer. Sorun değil ben alışığım böyle şeylere, isterseniz bi daha ki  sefere sizinle bi tam bilete girelim  siz  de nimetinden faydalanın demokrasimizin..’’ diyerek genç gazetecilere umut ışığı oldu.


21 Ekim 2016 Cuma

Başkanlık Konusunda Kim Ne Zırvalıyor?

Son Kamuoyu Araştırması:Türkiye Halkı;Şiddetle Ve Hiddetle Başkanlık Arzuluyor.

   Yapılan son kamuoyu araştırması, toplumun şiddetle ve hiddetle başkanlık sistemini arzuladığını; parlamenter sistemden sıkılıp bunalıma giren insanların intiharın eşiğine geldiğini gözler önüne serdi.                                                                   
Kahvehaneler Roma Senatosu Gibi Çalışıyor.       
 Toplumun büyük bir çoğunluğunun parlamentoyu burjuvazinin ahırı olarak gördüğünü; parlamenter sistem, başkanlık, yarı başkanlık, çoğunlukçu demokrasi, çoğulcu demokrasi gibi kavramların toplum nezdinde derinlemesine tartışıldığını, her kahvehanenin, muhtarların başkanlığında birer Roma senatosu gibi işlediğini belirten, Kondar araştırma şirketi başkan ve aynı zamanda Turabi Sevenler Yardım ve Dayanışma Vakfı kurucu üyesi Acur Bilen  son yaptıkları kamuoyu araştırması hakkında şunları söyledi:                      
Halk, Millet Vekillerinin Durumuna Üzülüyor.


‘’Arkadaşlar, araştırmalarımız şunu açıkça ortaya koyuyor ki insanlar biliyor kardeşim, İnsanlar neyin ne olduğunu biliyor. Biz anket sonuçlarında millet vekillerinin durumuna üzülüp başkanlık için can atan insanlarla karşılaştık. Bu durumu şöyle açıklayayım: Bir millet vekil bugün, vekil olabilmek için milyonlarca para harcıyor, yeri geliyor milyon dolarlık işini  bırakıp milli iradeyi temsil etmek için meclise gidiyor.Eeee sonuç ortada, aldıkları maaş  bu adamların  çerez parası. ihale kovalamaydı, rüşvetti bi yere kadar, zaten hepsinin böyle bir fırsatı da yok .bunu bilen  vatandaş haliyle üzülüyor. İçi parça parça oluyor ve ister istemez  sistemi sorgulamaya başlıyor. Acaba bu parlamenter sistem ne kadar doğru. ,%10’luk seçim barajı varken milli irade gerçekten meclise yansıyor mu? Hükümet sistemi mi, başkanlık sistemi mi ? İnsanların kafasında deli sorular.
    Halk Şiddele ve Hiddetle Başkanlığı Arzuluyor
  Yapılan anket sonucunda, insanların verdiği cevapların yüzdelik dilimi hakkında da bilgiler paylaşan Acur Bilen; ‘’İnsanlara evirip çevirmeden doğrudan, ‘kardeş sen başkanlık, istiyor musun, istemiyor musun ?’  diye sorduğumuzda aldığımız cevaplar ortada.’’ diyerek ayrıntılar hakkında şu detayları paylaştı:
       %15 o kız bana bakacaksa neden olmasın kanka, biz başkanlığa varız.
      %17 her mücahit, bir müteahhit olacaksa ki olacak eminiz. Başkanlık da olur inşallah.
      %27 makarna bulamasak pasta yeriz, başkanlık en hayırlısı.
     % 23 münecim başı Burhan Kuzu olursa çok iyi olur.
     % çok azlık bir dilim, götünün kılı dahi olurum.
    % başka bir kesim, anamı da alıp, başkanlık seçiminde evet diyeceğim .

15 Ekim 2016 Cumartesi

İzmirli Çiftçi Tahsin Yaman:''Hırsızlıkta Kesinlikle AB'den Öndeyiz..''



                         Romantik Hırsız İzmirli Çiftçiyi Şaşırttı.

     İzmir'in Çiğli ilçesinde çiftçilik yapan Tahsin Yamam,trafo kablolarını çalan hırsızları öve öve bitiremedi.'' Eğitimli seri katil Atalay Filiz' den sonra romantik hırsızına da kavuşan Türkiye, artık AB'ye girmeyi çoktan hak etmiştir.'' diyen Tahsin Yaman sözlerine şöyle devam etti:  

  Ülkemle gurur duyuyorum, 

     Tamam,belki benim yıllardır bu  olaydan bi mağduriyetim var .Bi aya ,bilemedin iki aya bi gelip bakır kabloları çalıyorlar  ;daha olmadı  su motorunu çalıyorlar ama öbür taraftan da zevk sahibi, ince ruhlu insanlar olarak kendilerini yetiştirip ülkemizin göğsünü kabartıyorlar. 

  Bu ülke niye bi Albert Ypaggairi  yetiştire miyor,? diyordum. 

    Bu gençler benim için umut kaynağı oldu. Ülkeme güvenim artı .Artık, ''Adamların hırsızları bile entelektüel  tünel kazarak girdikleri bankanın kasasından bilmem ne kadar parayı alıp duvara da şu artistik sözleri yazıyo.' Silah yoksa nefret yok ,şiddet yok'  .biz de insanlar  ,aç kalmamak için hırsızlık yapıyo, böyle yoksul ülkeyi kim alır ?.'' diyen adamlara, benim de bir çift sözüm olacak. Alın size 'para için değil zevk için yapıyorum' diye çaldığı kablonun karşılığı parayı, fazlasıyla yerine bırakan hırsız

  François Villiam da kimmiş?

    Vay efendim ,   adamlar da François Villiam diye biri varmış. sanatçıymış ,şiirleri varmış, aynı zamanda da ünlü bir hırsızmış....Olabilir al sana bizim de zevk sahibi ince ruhlu gelecek vadeden hırsızlarımız var .Ne demiş duyarlı hırsız kardeşim ? '' Zevkine yapıyorum ,bu işi amca; sen bu parayı al , üstüne bu parayı da al, zararını karşılarsın. '' bundan daha büyük duyarlılık mı olur ,daha büyük sanatçı mı olur? 
     Eğer AB yolunda bu engeli  aşmadıysak yani, bu da gol olmadıysa artık ne diyeyim onlar yoluna biz yolumuza .Seri katil dediler en eğitimlisinden seri katil yetiştirdik , Filmlere romanlara konu olacak hırsızlar yetiştirdik daha ne yapalım. Yeter artık alacaklarsa alsınlar '' diyerek sözlerine son veren Tahsin Yaman  hırsızların bıraktığı 50 tl'yi AB bakanı Egemen Bağış'a  vermek için basın mensuplarıyla vedalaştı.